Geçmişi Unutan İnsanlara Sözler

Geçmişi unutan insanlara söylenebilecek en anlamlı sözler hazırladık.

Suçlu değilsin bebeğim, seni ben büyüttüm, gözlerimde.

Unutmak gerçekten bu kadar kolay mı? Ya da yaşanılanları bir beşikte uyutmak. Onu unutturdu mu sahiden kendini bir başkası ile avutmak.

Hitap şekli hep aynı ama çehre değişik.

Hatalarımı onun acısında buldum, sabrının sonunda ferahlığı buldum, bana kapanan her kapının ardından en iyisini buldum.

Artık korkmuyorum; Onun dertlerini ve sevinçlerinde “bana hidayet eden” Rabbimi buldum..! Hayat mıydı bizim sınavımız, yoksa varlığımız mı hayatın sınavıydı? Onun gidişi bir ayrılık değildir… Çünkü bazen, ne kadar gidersen git, kalbin hep bıraktığın yerdedir…

Bir insana sevginiz olursa saygı olur, anlayış olur, merhamet olur, bağışlama olur. Ama insanın karşısında aşk olursa ateş olursun, kör olursun, köz olursun, kül olursun.

Boş söze gerek yok, gelenleri hoş karşılayın, gidenleri görmezden geliyorum. Gelen gözümdür, yol gidenindir.

Her şey çok basit olurdu, en önemlisi hala benim olurdun. O kadar iyi soğuyorum ki; Sevildiğin zamanları hatırlamıyorsun. Acıyı hatırlamak için anıya gerek yok…

Bazen bir kelime, bir şarkı yeterlidir. O kadar kirli bir insansın ki seni hiçbir su temizleyemez!! Beni izin verdiğin kadar tanıyorsun, gerisi senin düşündüğün kadar.

Şekerli sakız gibiydin, önce şekeri kaybettin, sonra ciyakladın, biraz sonra ben tükürdüm, kim bilir kimin ayağına yapıştın.

Görmek miydi tek gerek? duymak mı gerekliydi sesini? başka türlü sevilmez miydi ki? mesela birinin özlemesine aşık olamaz mıydı insan? ya da bir tebessüme aşık olamaz mıydı?

Kulaklarım duymaz, gözlerim görmez oldu. Nefes alıyor muyum? yaşıyor muyum? bilmiyorum. Sen yoksun ya, ben mutlu olamıyorum.

En tatlı bal bile tattıkça bıkkınlık verir,  ölçülü sevmeli insan..

Önemli olan gülü sevmek değil, gülü dikeninden ayırabilmektir. Çünkü güllerle karşılaştırıldığında dikenler gül gibi kokar.

Anlamlı Unutulmak Sözleri

 

Artık hayat umurumda değil, ne getirdikleri, ne götürdükleri umurumda değil. Aşkının sonbaharındayım, dökülüyor yüreğinden. Aşkın esiyor yüreğime, kuşlar da çığlık atmıyor, aşk mevsimi geldi.

Seni beklerken umutlarımı gömdüm canım. Bir bahar daha ol, vakitsiz tekrar gel. Belki yaşamak için bir umut… Uyanmak, kalkmak, yarınlara sarılmak.

Bu senin savaşın sevgilim, yanlış yerde, yanlış zamanda, kılıcıma kuşandım, adını sen koydun, her an yüreğim kanıyor, yaşayıp yazayım diyorlar, gidersem giderim diyorum. ‘zaten öldüm..

Kör oldum canım, anlatamam sana, bir öpücük gördüm mü mesela? Artık kuşlar uçamıyor, balıklar yüzemiyor, ip kopmuş, ne güneş batıyor…

Ey insanlar; Eşyalara fiyatıyla değer verilir, insanlara ise değer verilir. Bedeli olmayan şeyler çöp sayılıyor, değeri olmayan insanlar ise ayrılırken kapıları kapalı muameleye tabi tutuluyor.

Onlar kırılırken biz sessiz kaldık. Belki de bu yüzden gülmeyi unuttuk… Kırık bir kalp kırık bir ayna gibidir, Özür dilense bile yapıştırılmış kırık bir ayna gibidir, Eskisi gibi olamaz.

Yapmayacaklarını söylüyorlar, gitmeyeceklerini söylüyorlar ve gidiyorlar. Kalbini öldürmeye ve yaşamaya devam ediyorlar…

Bazen kaçmak en zor şeydir, kalmak ise imkansız… Neden dünyadaydık? Yaşamak mı ölmek mi? Peki neden hayat bize sürekli vuruyordu? Öldürmek için mi yoksa zorluklar için mi?

Hayatın imtihanıyla, kimin derdiyle, kimin sevgisiyle sınandığını söylüyor.

Umutlarınıza sahip çıkın, güneş yeniden doğacak..

Beni o kadar incittin ki, sana senden bahsetsem sen bile kendinden nefret edersin.

Kalp kırmak kolaydır, dikkatli olun, kendi kalbinizi kırın, bu işin içine girmeyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir